Ben deniz kenarında büyümüş biriyim. Dolayısı ile deniz ve yüzmek benim hep hayatımdaydı. Ama daha çok iskeleden atlamak ve şöyle bir serinleyip çıkmak şeklinde...
2019 Kasım ayında yaşadığım bir omuz ve diz sakatlığı sonrası bir nevi fizyoterapi amacı ile başlamıştım yüzmeye. Kendi kendime yüzdüğümden ve hayatımda hiç yüzme dersi almadığımdan gerek kondisyon gerekse tekniğimdeki eksiklikler sebebi ile ilk başladığım dönemde 100 metre yüzdükten sonra ciğerlerim patlayacakmış gibi hissediyordum. Bir süre sonra kondisyonum arttıkça yüzdüğüm havuzdaki bir antrenör beni görüp boğaz yarışına katılma
yı düşünsene demişti. O zamana kadar sadece televizyonda gördüğüm boğaz yarışı ne zaman, nasıl kayıt olunur, mesafe ne kadardır vs. hiçbir konuda bilgim yoktu. Abimin okul arkadaşı olan, Manş denizi ve Kuzey Kanalını yüzerek geçen Emre Deliveli sayesinde bu bilgileri aldıktan sonra yarışa kayıt oldum ve elemeleri geçerek 2020 yılında ilk defa bu yarışa katıldım ve ilk açık su yarışımı yüzmüş oldum. Bu yarıştan hemen hemen 1 yıl sonra Aquamasters Göcek etabında 3K yüzen 6K da yüzer diyerek 6K yüzdüm ve bu mesafe benim en uzun yüzdüğüm mesafe olmuştu. Yüzme İdman Yurdu ile de bu yarışta tanışmıştım.
Sonrasında YİY takımı ile birçok yerde birçok yarışa katılmama rağmen Meis-Kaş etabı yüzmek çok istediğim tecrübeydi. Esasen geçen yıl bu yarışa başvurmuş olsam da kontenjan dolduğundan yarışma fırsatım olmamıştı. Bu sene 6K yüzen 7,2K da yüzer diyerek bilgisayar başında kayıt açılmasını bekleyip kayıt görevini tamamladım.
Kontenjan sebebi ile kayıt olmak ayrı bir başarı olsa da asıl olan tabii ki sağ salim bu etabı bitirebilmekti. Malum oldukça uzun bir parkur ve gerek mesafe gerekse hava koşulları etabı daha da zorlaştırabiliyor. Dolayısı ile haftada 3-4 havuz (en az haftalık 10k yüzme), 1-2 kez de kara olmak kaydıyla 5 antrenman yaparak hazırlandım yarışa. Zira hem mental hem fiziksel güç bu parkurda önemli.
Yarış öncesinde tabii bir stres vardı. Malum Anadolu kaplanı olduğumdan 😊 ve Kaş yolcuğunu araba ile yapmak durumunda olduğumdan yol gerçekten gözümde büyüyordu. Son gün Kaan Erkuloğlu arkadaşımız uçak bileti bulamadığından beni arayıp beni Kaş’a atar mısın deyip otobüs ile Eskişehir’e geldi ve goy goy yaparak Kaş’a keyifli bir seyahat yaptık.
Açıkçası Kaş’a ulaştıktan sonra pek uyku problemi yaşamadım, ekiple birşeyler yiyip yattım. Sabahta kalkıp erkenden teknenin kalkacağı alana gittim. Özellikle erken gitmek çok önemli zira bir eşyanızı unutursanız otele dönüp almak için vaktiniz oluyor. İtiraf edeyim; Doğukan’ın bahsettiği “Yarış sabahı elektronik kelepçesini otelde unuttuğu için gümrük kapısından Andifli bayırının tepesindeki otele parmak arası terlikle depar atanları gördü:)🙈🤫 “ dediği kişi benim. 😊 O yüzden mutlaka alana erken gidin ve odadan çıkmadan son kez çantanızı kontrol edin. ( Doğukan'ın yazısının linki: https://www.tahaengin.com/post/yüzme-takım-sporu-ve-herkes-bu-parkuru-yüz-meli-ebilir-doğukan-ünüvar )
Sabah attığım depardan sonra tekneye bindik, yanımda Doğukan oturuyordu ve baktık ki herkes vazelin sürmeye başlamış biz de başladık sudokrem sürmeye. Ancak vazelinin şeffaf renkli, sudokremin beyaz olmasından ötürü ve sanırım biraz da abartmamızdan dolayı EKÜRİM ve ben sevimli hayalet Casper gibi bembeyaz olduk ve tekne görevlisinden güzel bir fırça yedik. Ancak herkese tavsiyem mutlaka sudokrem ve güneş kremi sürün, inanın çok faydası oluyor.
Yarış başladı ve atladıktan sonraki harala gürele bittikten sonra tempomu ayarladım ve başladım uzaya uzaya yüzmeye. Tempoyu doğru ayarlamak çok önemli zira yüzülen mesafe oldukça uzun. Buruna kadar su çok daha sakindi ancak sonrası biraz daha zorluydu. Genel olarak 10 kulaçta bir kerteriz almaya çalıştım ve çok uzun bir süre yalnız yüzdüm. Arada sırada etrafımda bazı tekneler görsemde diğer yarışlardaki gibi etrafınızda çok tekne olmuyor. Açıkçası kondisyon olarak bu mesafede çok zorlandığımı söyleyemem. Ama maalesef genel olarak yaşadığım kerteriz alma sıkıntısından dolayı yaklaşık 7579 metre yüzdüm, yani yarış için ödediğimiz 150 Euro nun hakkını verdim 😊 Hemen hemen her 1-1.5 km de bir sırtüstü yüzerek omuz ve sırtımı rahatlattım. Deniz ve hava koşulları da gerçekten bence sorunsuzdu. Saat başı da su takviyesi yaparak finişe ulaştım.
Yarış sonrasında vücuduma bana bu yarışı yüzmeme izin verdiği için teşekkür ettim ve bu fırsatı bulduğum için şükrettim. İnsan mental olarak ve fiziksel olarak doğru hazırlanırsa gerçekten yapabileceklerinin sınırı çok az. Artık darısı daha uzun mesafeli hedeflerin başına.
Benim kanaatim açıksu yüzen ve sağlığı buna izin veren her yüzücünün deneyimlemesi gereken çok güzel bir parkur. Hele de bu deneyimi yaşadığınız takım arkadaşlarınız benimkiler gibiyse.
Master Yüzücü
Erkan Åžahlan instagram.com >>