top of page

İlk kez 3000 metre yüzdüm. - Eray Gençaydın

5-7 Mayıs 2023 tarihleri arasında Antalya'da yapılan Aquamasters yüzme yarışması benim ilk açık su yarışmamdı. Geçen sene farklı lokasyonlarda denizde ve havuzda yüzme antrenmanları yaparak 2 kilometre yüzüyordum. Çevremde o kadar tecrübeli ve başarılı arkadaşlarım var ki, onlara göre 2-3 kilometre yüzmek sıradan bir şey iken benim için ise bu mesafelerde bir organizasyonda yüzebilmek yeni ve daha önce yaşamadığım bir tecrübe...


İlk kez yüzme ile ilgili bir organizasyona katıldım.


Planlamam; aracımla sabah 04:00'da yola çıkmak, akşam Antalya Konyaaltı'nda yapılacak gece yüzme etkinliğine katılmak, oradan otele geçmek, ertesi gün yapılacak 2 kilometrelik yarışmaya katılmak ve suya denize alıştığım için de son gün yapılacak 3 kilometre yarışına daha stressiz ve rahat başlamaktı.


Hafta içi aracımın bakımını yaptırmıştım. Sabah da erkenden yola çıktım. Çok fazla gitmeden arabadan gelen kafamı kurcalayan bir ses farkettim ve dönmeye karar verdim. Çok doğru bir karar verdiğimi daha sonra anladım. İyi ki geri dönmüşüm yoksa yolda kalacaktım. Neyse uçak bileti almak, çantayı ufaltmak ve havaalanına transfer uçuş, Antalyada araç kiralama süreçleri yarışı o an unutturdu. Sadece gidebilmek öncelikli hale geldi.


Taha hocanın sözleri hep aklımda; "Şartlar değişebilir, sizin işiniz hedefe kilitlenmek, değişen şartlara göre uyum sağlamak, çözüm üretmek, yarışmak ve elinden gelenin en iyisini yapmak".😃 Antalya'ya gittiğimde sahilde takım arkadaşlarımı ve Taha hocamı görünce kendimi çok daha iyi hissettim. Sabahtan beri oluşan stressi unuttum sanki...


Yüzülmekte olan 1 Km yarışına ben katılmamıştım... Takım arkadaşlarımın yarışını izledim ve gece yüzme etkinliğini beklemeye başladım. Zaman geçmiyor ve artık yorgunluk daha ön plana çıkıyordu. Bu arada hava git gide bozdu. Dalga başladı, hava karardı, yorgunluk çöktü. Çevremde bizim takımda da kimse yoktu. Dalga artmaya başladı, bir an acaba gece yüzmesi iptal mi edilecek düşüncesi herkeste varken iptal edilmedi.


Sahilde kişisel eşyalarımı vs her şeyi teslim edip gece yüzme etkinliğinin nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışıyordum. Adam boyu dalga, gece, karanlık ve yarışma için çip de verilmedi vs... Ayrıca su soğuktu ve heyecanlı bir bekleyişti. Herkese led lambası olan swimbuoy (yüzme güvenliği için şamandıra) verdiler. Üç swimbuoy denedim, hepsi de hava kaçırıyordu. Acil bir şey olsa ne yaparım fikri kafamdaydı. Dalgada su yutma riski var. Karanlık olduğu için de dalgaların yönünü algılamak zor. Suya on kişilik gruplar halinde almaya başladılar. İlk10 kişi suya girmeye çalışırken dalgalar onları yere düşürdü. Yeniden denediler bu sefer başardılar. İkinci grup ile birinci on kişilik grup dalgalara karıştı. Ben üçüncü gruptaydım. Koşarak dalganın içine girdim. Birkaç metre gidemeden dalgalar yere indirdi. Su aşırı soğuk geldi. Sakinleşince dalganın içinden hızla çıkmaya ileri gitmeye önümdeki ışığı takip etmeye çalıştım. Dalga boyu gerçekten korkutucuydu tabii bana göre. İlerledikçe su yatmamak için derin nefesler alıp kafamı çıkarmadan beş altı kulaç atmaya başladım. Nefesimi tam harcamadan ters dalgaya denk gelirsem ciğerlerimde hala biraz daha oksijen olmasına dikkat ettim. Önümdeki ışığı takip etme dışında bir yön tayini yapamadım. İlk amacım hızla bu durumdan uzaklaşmak güvenle bitirmek ve karaya ulaşmaktı. Sahile yaklaştıkça parlak bir aydınlatma görüyordum. Ona doğru gittim. Ana çıkış halısı o ışık değilmiş.😃 Baya sola gitmişiz. Neyse dalgalar iki kez devirdi tabii. Beni aldı geri götürdü denize. Ben de boş durur muyum direndim tabii. Karaya çıktım. Tebrik edenler müzik vs... Her şeyi unuttum ve aldığım hazzı duyduğum heyecanı adrenalin etkisini anlatamam.

Yaşadığım en heyecanlı ve korkutucu anları (yamaç paraşütü yapmam dışında) yaşadım diyebilirim.


Bu tecrübem, deniz dalgalı olmasaydı bu kadar özel olmayacaktı. Bazen şartları zorlamak ve akışına bırakmanın sonucu ne kadar unutulmaz hale getirdiğinin bir örneği bu yaşadıklarım.

Artık otele gitmek için yola çıkmam gerekiyordu. Otele ulaştığında sanırım saat 24:00'ı bulmuştu.


Yemek yiyerek kendime geldim. Duş, uyku ve sabah yeniden başlayacak yüzme parkuru için hazırdım.


İkinci gün dalga, yağmur ve kötü hava koşulları 2 Kilometre yarışının iptal edilmesine neden oldu. Taha hocanın yarış iptal olsa da biz antrenman yapalım fikri takımda heyecan yarattı. Isınma hareketleri ve yüzme çok iyi geldi. Suya daha çok alıştım. Tespitim şu, yarışın iptal olması veya olmaması beni çok etkilemiyor. Bu kararları alan bir yetkili grup var. Benim için sadece güvenli hissediyor muyum, ben yapabilir miyim, yapmak istiyor muyum sorularının cevaplarını sorgulamak, o kadar.


Son gün 3 Kilometre yarışı..


Sabah erkenden kalkıp kahvaltı, numaralandırma işlemi, çip alımı yapıldı, kahvaltıyı ben hafif çok midemi doldurmadan yaptım. Suyumu daha önceden içtim. Artık başlayalım modundaydım..

Gemiye bindik . Baya uzun bir yolculuk, dubaların yerleşimi hazırlık vs uzun sürdü.

Bu arada geminin üst katına çıkın arkadaşlar alt kat o kadar keyifli değil. Zaman geçtikçe dalga biraz arttı. Yarış sudan başladı. Su inanılmaz soğuk geldi bana. Zaten soğuk sudan hazzetmem. Suya girince nefes nefese kalmamak için soğuk su şokunu anlatmam gerekiyor.


Nispeten bana göre soğuk bir denizde ilk kez 3 kilometre yüzecektim. Heyecandan daha çok belirsizlik beni daha çok gerdi. İsmi 3000 metre... Bu parkurda tecrübesiz olduğum için ve bence tecrübesizlikten kaynaklanan çok bilinmeyenler olduğu için çok temkinliydim. Açık denizde dalga ve soğuk ile mücadele ederken tek düşüncem yarışı bitirmekti. tempomun çok altında start aldım. Birbirini ezen çevresindekilerin hayatını hiçe sayan kafa kol tekme vuran bir grup vardı. Bu tür yarışmalarda hep varmış. Bunlar sporcu değiller. Evet, hepimiz bir yarışmada olduğumuz için yarışıyoruz. Ancak önce sporcuyuz. Sporcu olabilmenin yeterliliklerinde davranışlar ve kurallara tam olarak sorgusuz uyma var.


20 dakika sonra ancak ısındım. Şamandıraların hizalamasında hiç sorun yaşamadım.

Parça parça dubalara yaklaşıp dönmek inanılmaz. Yalnız 3000 metre gerçekten baya uzun bir mesafe. Havuz gibi değil rüzgar, dalga, soğuk, deniz gibi şartları var. Su üstünde durmuş ve gözlüğünü çıkarmış bir sporcu gördüm. Yardıma ihtiyacın var mı diye sordum. Yok teşekkürler dediğinde ikimiz de birbirimizi ancak tanıdık. Cengizhan hocam buğulanmış gözlüğü ile mücadele ediyordu. Yan yana uzun süre devam ettik. Tanıdık birini görünce daha iyi hissettim artık bitirmeye yakın sol kolum soğuktan uyuşmaya başladı ama az kalmıştı. Enerjimi çok tüketmediğimi farkettim. İlk hedefim bitirmekti. Bu yüzden yavaş ama aynı tempoda sürdürdüm.


Sonuçta bitirdim. Kendimi çok iyi hissettim. Büyük bir tecrübe oldu. Eksikliklerimi gördüm. Uzun mesafe antrenman yapmalıyım. Geçen sene yaz döneminde çok daha fazla denizde yüzdüğüm için tempom geçen sene daha iyiydi. Bu sene ilk kez denizde yüzdüm. İlk kez 3000 metre yüzdüm.


Bu kadar ilkler için yine de bitirmek benim için çok değerli.

50 metre havuzda haftada ilave iki kez çalışma yapmam lazım. Ayak çalışmalıyım. Sağdan nefes çalışmalıyım. Koşulara devam etmeliyim. Biraz daha kilo vermeliyim. Biraz daha güç çalışmalıyım.

Olumlu tecrübeler ise; sınırlarımı test ettim. Gece özellikle aşırı dalgada bile yüzebildim. Karanlık ve soğuk bir denizde yüzebildim. Yapabileceklerim açısından bana motivasyon olarak geri döndü. Yüzmeyi sevdiğimi biliyordum, bunu bir kez daha gördüm.

Bir süredir genelde uzaktan izlemeyi alışkanlık haline getiren ben, arkadaşlarımın bana ne kadar yakın davrandığını gördüğümde kendimi çok iyi hissettim. Arkadaşlıkların, dostlukların ne kadar değerli olduğunu Antalya'da bir kez daha gördüm.


YİY (Yüzme İdman Yurdu) üyesi olmak, takımın bir parçası olmaya çalışmak, beraber aynı ruh halini yaşamak, spor yaparak keyif almak ,eğlenmek benim için çok değerli... Master Yüzücü Eray Gençaydın instagram >>

233 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page