top of page

Theragun ve Akut Etkisi

Güncelleme tarihi: 21 saat önce

Yazı: Fizyoterapist, Araştırma Görevlisi, Master Yüzücü Eda Aslan Instagram >>

ree

Yüzme, ilerletici gücünü vücudun üst bölgesinden karşılayan, front crawl (serbest) gibi stillerde temel olarak omuz ekleminin sağladığı torkun %90’ını itici güç olarak kullanan bir spordur.


Yüzme sırasında tüm vücut kasları aktif olarak kullanılmaktadır ancak bu kas gruplarından omuz eklemini çevreleyen kas grubu öne çıkmaktadır. Özellikle yüzmenin “çekme” (pulling) fazında omuz ekleminin stabilizasyon kapasitesi ve eklemi çevreleyen kasların kuvveti sporcunun performans parametrelerinde belirleyici rol oynamaktadır.


Müsabık sporcularda uzun antrenman süreleri ve yüzme stilinin tekrarlayan doğasının bir sonucu olarak omuz ağrıları ve takip eden yaralanmalar görülebilir (Bradley ve ark.). Bu yaralanmalar sporcunun performansının etkilenmesine, antrenmanlara ara vermeye ve bazen de sporu bırakmaya sebep olabilmektedir.


Tüm sporcular gibi yüzücüler de uzun süren antrenmanlar, antrenman sıklığındaki artış ya da ağrı gibi sebeplerle güvenli ve hızlı tedavi stratejilerine ihtiyaç duymaktadır. Her ne kadar doku fizyolojisinin sağlıklı işleyebilmesi için gerekli süreler olsa da, sağlık profesyonelleri tarafından yapılan bazı uygulamaların bu gerekli süreler üzerine azaltıcı yönde etkisi olabileceği düşünülmektedir.


Güvenli ve hızlı tedavi stratejileri denildiğinde oldukça da popüler bir uygulama olan masaj

tabancaları, nam-ı diğer perküsif terapi ilk akla gelen uygulama olabilir. Perküsif terapi

1950'lerde Robert Fulford tarafından kas-iskelet sistemi ağrılarına yönelik, derin dokuların

osteopatik tedavisi için vücudun lokal bölgelerine uygulanan perküsyon vibratörünün tanıtılmasıyla geliştirilmiştir. Özellikle ağrı, algılanan yorgunluk ve kas tonusunun modülasyonunda iyileşmede faydaları olduğu düşünülen yeni bir tekniktir. Perküsif terapinin faydalarının, titreşimli köpük silindirler veya silindir masaj aletleri gibi diğer cihazlara benzer şekilde, dokular üzerindeki basınç, titreşim ve hareket kombinasyonundan kaynaklandığı öne sürülmektedir.


Perküsif terapi uygulama araçlarından biri olan masaj tabancısı ya da “Theragun”, sadece

fizyoterapistlerin değil, kondisyonerler, sporcular ve kişisel bir tedavi arayışı içindeki kişilerin de radarında. Perküsif terapinin popülerliği 2008 yılında üretilen ilk ticari masaj tabancası ile artış gösterdi. O zamandan beri, el tipi masaj aletleri hem kişisel ve profesyonel düzeyde terapötik amaçlar için hem de performansı potansiyel olarak artırmak için sağlık profesyonelleri, sporcular ve kondisyon antrenörleri tarafından kullanılmak üzere giderek daha popüler hale geldi.


Peki gerçekten etkili mi? Performansa potansiyel

etkisini araştıran çalışmalar henüz sayıca az

ve de yeterli kanıt düzeyine sahip değil. Literatürde performansa etkisi konusunda yeterli kanıt bulunmaması ve popüler bir uygulama olmasıyla perküsif terapi ilginç bir araştırma konusu.


Yüzme İdman Yurdu Spor Kulübü’nün Master Yüzücüleri’nde gerçekleştirdiğimiz bu

çalışmada, Theragun ile antrenmanın ısınma fazında uygulanan perküsif terapinin akut

olarak kas kuvveti ve performansına etkisini araştırmak istedik. Çalışmamıza 21-53 yaş

aralığında 20 master yüzücü sporcu gönüllülük esası ile katılım sağladı. Öncelikle üst ekstremite kas kuvvetini el dinanometresi ile ölçtük. Ardından Kapalı Kinetik Zincir Üst Ekstremite Stabilizasyon Testi ile omuz ve kolların enduransını, stabilizasyon ve koordinasyonunu değerlendirdik. Bu değerlendirmelerden sonra Hypervolt GO perküsyon cihazı ile deltoid, supraspinatus, infraspinatus, latissimus dorsi ve pektoralis major kas gruplarının tümüne 30'ar saniye süreyle perküsyon terapisi uyguladık. Tüm uygulama her iki kol için 2,5 dk olmak üzere toplam 5 dakikada tamamlandı. Perküsyon terapisinin hemen ardından kas kuvveti ölçümünü ve Kapalı Kinetik Zincir Üst Ekstremite Stabilizasyon Testi’ni tekrarlayarak sonuçları perküsyon terapisi öncesindeki sonuçlar ile karşılaştırdık.


Elde ettiğimiz sonuçlarda kas kuvvetinde perküsyon terapisi öncesi ve sonrası değerlerde

ekstansiyon, abdüksiyon, addüksiyon, fleksiyon ve sağ iç rotasyon değerlerinde anlamlı bir fark görülmezken, sol ve sağ iç rotasyon kas kuvveti ve sağ dış rotasyon kas kuvvetinde artış

yönünde anlamlı bir fark elde edildi. Kapalı Kinetik Zincir Üst Ekstremite Stabilizasyon Testi

değerleri karşılaştırıldığında da endurans, stabilizasyon ve koordinasyonda artış yönünde

farklılık görüldü.


Bu sonuçlar ile birlikte, omuz kuşağındaki kas gruplarına masaj tabancasıyla antrenmanın

ısınma fazında yapılan kısa süreli perküsif terapi uygulamasının kas kuvvetinde ve

stabilizasyon ve koordinasyona gibi performans parametrelerinde iyileşme sağlayabileceği

sonucuna ulaştık. Ancak yüzme sporunda performansı etkileyen parametrelerin (uyku, beslenme, genetik yatkınlık, antrenman yoğunluğu vb.) çeşitliliği göz önüne alındığında bu uygulamadan elde edilen iyileşmenin total performansa yeterli oranda yansımayabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır (Üstün ve Bir).


Master yüzücülerde ısınmada perküsif terapi uygulamasının esneklik, kas kuvveti ve yüzme

performansı üzerine akut etkisini araştıran bir başka çalışmada, Yüzme İdman Yurdu Spor

Kulübü'nden 35-50 yaş aralığında 72 master yüzücü dahil edilmiş.


Katılımcıların randomize olarak 2 gruba ayrıldığı çalışmada kontrol grubuna geleneksel ısınma (10 dk kara, 5 dk su içi ısınma), müdehale grubuna ise perküsif terapi ile ısınma (biceps kaslarına, hamstring kasları, gluteus maximus kaslarına ve quadriceps femoris kasları ve ön kol ekstansör kaslarına her bir bölgeye 30 sn olacak şekilde, bilateral toplam 5 dk) yaptırılmıştır. Esneklik verileri otur-uzan testi ve kalça fleksiyon-ekstansiyon, omuz fleksiyon ekstansiyon, diz fleksiyon eklem hareket açıklığı dereceleri universal gonyometre yardımı ile değerlendirilirken, kas kuvveti kaba kavrama kuvveti, dikey sıçrama ve sağlık topu fırlatma testleri ile değerlendirilmiş. Yüzme performansı ise, 50 m yüzmeperformansı testi ile ve yüzme sırasında algılanan zorluk derecesi de BORG skalası ile değerlendirilmiş. Aynı testler ertesi gün kontrol grubu ve müdahale grubu ısınmaları sonunda tekrar uygulanmış.


Çalışmanın sonucunda esneklik testleri gruplar arası anlamlı artış göstermemiştir. Otur uzan testi, kalça ve omuz fleksiyon ekstansiyon testi her iki grupta da ısınma öncesi ve sonrası anlamlı bir değişim göstermiştir. Dikey Sıçrama kontrol grubunda anlamlı bir değişme gösterirken, müdahale grubunda anlamlı bir değişme göstermemiştir. Gruplar

arası sağlık topu fırlatma ve kaba kavrama kuvveti ölçümlerinde müdahale grubunda anlamlı artış görülmüştür. Her iki grupta ve gruplar arası ölçümlerde yüzme performansı anlamlı değişiklik göstermemiştir. Algılanan zorluk derecesi müdahale grubunda anlamlı olarak azalmıştır. 


Sonuç olarak perküsif terapi uygulamasının esneklik ve kuvvet parametrelerinde geleneksel ısınmayla benzer etkiler sağladığı fakat yüzme performansı üzerine belirgin bir etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmış. Perküsif terapi uygulamasının algılanan zorluk değerini azaltması da göz ününe alınarak yüzmede alternatif bir ısınma olarak kullanılabileceği araştırmacılar tarafından belirtilmiş (Gökçeli).


Perküsif terapinin antrenmanın soğuma fazı ve sonrasındaki recovery fazı için yapılan

uygulamaları literatürde incelediğimizde, can kurtaranlarda yapılan 14 kişinin değerlendirildiği bir çalışmada perküsif terapinin pasif dinlenmeye üstünlüğünün görülmediği belirtilmiştir. 100 metrelik kurtarma yüzüşü sonrasında bir grup 8 dakikalık oturarak dinlenme yaparken diğer gruptaki can kurtaranların hamstring ve quadriceps kas gruplarına 8 dakika boyunca masaj tabancası ile perküsif terapi uygulanmış. Recovery fazındaki fizyolojik etkilerin karşılaştırılması için kurtarma yapılmadan önce, kurtarmanın hemen sonrasında ve gruplara göre pasif veya perküsif terapili recovery sonrasında kan laktat seviyelerine bakılmış. Her iki grubun laktat düzeylerindeki değişimler karşılaştırıldığında perküsif terapi uygulanan gruptaki laktat düzeyindeki azalmanın

pasif dinlenme grubunun laktat düzeyindeki azalmadan bir miktar daha fazla olduğu görülmüş. Ancak bu azalma miktarı istatistiksel olarak anlamlı bir fark yaratacak düzeyde olmamış. (Alonso-Calvete ve ark.).


Perküsif terapinin yüzme sporunda ısınma öncesi ve sonrasındaki performans ve/veya

recovery hedefli kullanımı hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut

kanıtlar, perküsif terapinin tek başına kullanımından bazı kas gruplarının kuvvet parametresinde ve egzersizde algılanan zorluk seviyesinde elde edilen faydaları sunmakla

birlikte recovery fazında pasif dinlenmeye üstün olmadığını göstermektedir. Araştırmacılar,

bu sonuçların yanında, ısınma ve recovery fazı için perküsif uygulamaların kombine terapiler

ile kullanımını önermektedir.



Kaynaklar

  • Bradley, J., Kerr, S., Bowmaker, D., & Gomez, J. F. (2019). A swim-specific shoulder strength

and conditioning program for front crawl swimmers. Strength & Conditioning Journal, 41(4),

1-17.

  • Üstün, F. B., & Bir, U. (2024). Perküfis terapinin master yüzücülerde üst ekstremite

performansına akut etkisi (Lisans tezi). Yeditepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, İstanbul.

  • Gökçeli, P. S. (2024). Master yüzücülerde perküsif terapi uygulaması ile ısınmanın esneklik,

kas kuvveti ve yüzme performansı üzerine akut etkisinin incelenmesi (Yüksek lisans tezi).

İzmir Tınaztepe Üniversitesi.

  • Alonso-Calvete, A., Lorenzo-Martínez, M., Pérez-Ferreirós, A., Couso-Bruno, A.,

Carracedo-Rodríguez, E., Barcala-Furelos, M., ... & Padrón-Cabo, A. (2022, April). Why

percussive massage therapy does not improve recovery after a water rescue? A preliminary

study with lifeguards. In Healthcare (Vol. 10, No. 4, p. 693). MDPI.

Yorumlar


Email Listeme Kaydolabilirsiniz.

Teşekkürler...

  • Instagram
  • Youtube

Taha Engin

©2023, Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page