top of page

"Her Şey Kafada Bitiyor" - İlknur Çelebi

Çocukken yazlıkta (Tekirdağ-Kumbağ) tam karşımızda bulunan Avşa adasına yüzebilmenin hayalini kurardım. Büyüdüm, bu sefer Bodrum Akyarlar’dan Kos’a yüzebilmenin hayali vardı içimde hep. Suyun ortasında bir şey görmeyeyim. Hemen oraya yüzebilmenin hesapları yapılır kaç km’dir, kaç saat sürer, ne kadar yorar ve bir sürü başka soru işareti…


İşte “Meis-Kaş” yarışı tam olarak bu hayallerimi gercekleştireceğim, sorularıma cevaplar bulacağım, o çok uzaktaki kara parçasına yüzebilmemi sağlayacak en şahane fırsattı:)


Taha Hocamızdan alınan onay ile başladık.

Kolay bir rota değildi ve sıkı disiplin gerektiriyordu. Haftalık minimum 8 km yüzülecek, sağlıklı beslenip, kötü alışkanlıklardan uzak durulacak :) kara antrenmanları, mobilite egzersizleri yapılacak. Kısaca "çalışacaksınız" diyordu Taha.


Kaş’a, yarışa 2 gün kala gittik. Yol uzun erken gidip dinlenelim istiyorduk. Çok da yerinde bir karar olduğunu gidince anladık çünkü insan ancak uyumlanıyor ve provalarını, kontrollerini sakince yapabiliyor.


Yarış için kendimi hazır hissediyordum. Kondisyonum net artmıştı ve 7 km mesafe için kafamda hazırdım. Ama hayattaki şansım bu sefer bana gülümsemedi. Yarıştan bir önceki gece şiddetli karın ağrım erken gelen bir reglinin habercisiydi ne yazık ki. Ayrıca belirtmek isterim ki endometriozis hastası bir yüzücü olarak bu zamanlarım çok ağrılı ve zorlayıcı geçer, öyle ki antrenmanlara bile gidemediğim olur. O gece karamsar ve mutsuzken, ağrıyla mücadele etmekten yorgun düşerek uyudum.


Maalesef yarış sabahı yine ağrılar içinde uyandım ve çok caresiz hissediyordum. Planladığım yiyecek ve içecekleri ağrı ve mide bulantımdan dolayı tüketmemeye karar verdim. Zaten de bir şey yemek çok zordu. Taha Hocama yazıp durumu anlattım ve sanırım bana o gün en iyi gelen cümleleri okudum mesajlarında. “Adrenalin ile suya girdiğinde hissettiklerinin çoğunu unutacaksın” diye başlayan o güzel mesajı bir kaç defa okudum. Kendimi sakinleştirdim. Ağrı kesicimi içtim ve minik kramplarımla gümrüğe doğru yanımda guzel dostlarımla yürümeye başladım. Yolda yarıştan çekilmek zorunda da kalsam üzülmeyeceğime dair kendime söz verdim. Kaliteli bir sporcu olmayı ihmal etmeyecektim, sağlık herşeyden daha önemliydi.


Tekneye bindik. Biraz huzursuz ve ağrılı, biraz da kaygılı yolun nasıl geçtiğini anlayamadan Meis’te buldum kendimi.


3 aydır beklenen o yarış kornası çaldı. Derin bir nefes alıp suya atladım ve yüzmeye başladım. Karnım ağrımaya devam ederken neredeyse hiç bacak vurmadan, sadece uzun kol çekişleri ile adadan çıkana kadar sakin kalabilmeyi hedefledim. Suyla buluşmak iyi gelmeye başlamıştı bile. Kafamı kaldırıp en uzak noktaya baktım ve işte İko çocukluğundan beri istediğin o hedef, puslu ama kocaman uyuyan dev olarak tam da karşında yatıyor. Çok duygusal ve aynı zamanda ilginç bir huzur içindeydim. Kısa bir süre içinde farkettim ki ağrım yok olmuştu. İşte o an yüzümde kocamam bir gülümseme oluştu. Kendimi bir güneşe bir denizin maviliklerine bakıp şükrederken buldum. O kadar çok şükrediyordum ki sonunda sevinçten ağlamaya başladım ve hayatımda ilk defa baya hüngür hüngür ağlayarak yüzdüm. Tarifsiz mutluydum.


Denizi delicesine sevip fakat aynı zamanda ondan delicesine korkan ben, her zaman birilerinin yanına yamanırım. Bu sefer o da çalışmadı. Suda tektim :) ağrımı yönetmeye çalışırken denizden korkmanın saçmalık olduğunu hissettim. 2.5 km sonunda koca lacivert denizde etrafımda hiç kimse olmadan ve korkusuzca yüzebilmenin hem gururunu hem mutluluğunu yaşadım. Ne kadar özgür olduğumu hissettiğim anlardı o anlar. Durdum, 360 derece dönüp bütün etrafıma bir bakındım ve gülümseyip yüzmeye devam ettim.


Ada bitiminde dalgalar yavaştan kendini hissettirmeye başladı ama ben yazlıkçı çocuğuyum herşeyden de korkacak değilim. Dalgalı denizi hep sevmişimdir :) ve Taha hocamın da hep dediği gibi doğayla uyumlanarak, sallanmanın tadını çıkartarak attım kulaçlarımı.


Yarışa start verildiği anda gördüğüm 2-3 tekne dışında yol boyunca başka tekne göremedim. Türk sularına girdiğimde bile tekneler o kadar çok solda ve sağdaydıki zaten bir şey isteyecek olsam pek mümkün değildi. Aquamasterslardan alışık olduğumuz o etrafımızın tekneler, kanolarla dolu olduğu bir durum burada biliniz ki yok. Benim suda hiç bir ihtiyacım oluşmadı. Acıkmadım susamadım sonlara doğru enerjim biraz düştü sadece ama o da beklediğim bir durumdu mevcut beslenme zorunluluğumdan.


Son 1.5 km’de sevgili Barış geldi yanıma. Beni suda güldürdü az gülmüşüm gibi ve sonra beraber keyifle finişe devam ettik. Ortalama 6 kulaçta bir kerteriz aldım. 6 km nasıl gecti anlamadım ve kesinlikle yorulmadım. Son 1 km’de artık omuzlarım biraz şişti ve kollarım ağırlaştı ama o kadar olsundu :)

Tüm emeklerin karşılığının alındığı müthiş bir deneyim oldu. Sudan çok keyifli, güçlü ve aynı zamanda sağlığım ve şartlar el verdiği ve yüzebildiğim için aşırı mutlu çıktım.


Tam çıkarken dipte gördüğüm ahtapot ise bana ne kadar doğru yerde, doğru kişilerle olduğumun tatlı bir işareti gibiydi 🐙 …


Vardığınız yerden öte, yolculuğun kendisi daha değerlidir bazen. Bir konuya dedike olmak. 3 aylık bir disiplin ve belli kurallar çerçevesinde yaşamak bana çok iyi geldi. Zaman zaman zorlandım ama ruhsal ve fiziksel gelişimimi net bir şekilde görebilmek cok besleyiciydi.


haftalık rutinimi 4-5 yuzme antrenmanı, 4 kuvvet antrenmanı , 1 Yoga bazen nefes ve her gün biraz mobilite ile tamamladım.

İlaveten haftada 1 Fizyoterapi seansı ve toplam süreçte 2 Seans diyetisyen görüşmesiyle sağlıklı kalabilmek için destekledim ☺️

2 ay nerdeyse hiç alkol tüketmedim.

Sevdiğim bir çok ortamdan erken yatabilmek için uzak durdum.

Yanımda yiyeceklerimi taşıyıp takviyelerimi düzenli aldım.


1.5 ay kala ilk 5k’mi yüzdüm. Mesafeyi, suda gecen zamanı algılamak adına bu çok değerliydi bence.


Tüm bu süreci bir yoldaşla, canım Nazlı’m ile deneyimlemek büyük şansımdı. Aynı anda, aynı hedefe ilerlemek, motive edici ve destekleyici olduğu gibi benim durumumda çok özel bir dostu da katmış oldu hayatıma 🙏🏻


Kilometrelerce uzakta olan canımız Taha Hocamız da mesafesine rağmen sürekli yanımızdaymışçasına desteğini verdi bizlere 🙏🏻.

İhtiyaç duyduğunuzda yanınızda olabilen insanlar çok kıymetli.


Benim gözümden “Meis-Kaş” Yarışı, hazırlık sürecinin doğru planlanması ve uygulanması ile rahatlıkla yüzülebilecek çok da keyifli bir rota.


Bu rotadan kendime çıkarttığım ana ders ise “her şeyin kafada bittiği” gerçeği oldu.


Farkındalıklarımızın arttığı nice güzel, sağlıklı yarışlara…. Master Yüzücü İlknur Çelebi www.instagram.com/ilknurcelebi >>

315 görüntüleme3 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page