Çanakkale Boğazı İkinci Round

Herkese Merhaba,

Ben Levent Demirel. Yüzme İdman Yurdu Göztepe İstek seansında yüzüyorum. Ataköy’de yaşadığım için pek çok YİY etkinliğine katılamıyorum; bu yüzden çok azınızla selamlaşma fırsatım olmuştur. Son anda bir aksilik çıkmazsa bu sene Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı’nı ikinci kez tecrübe edeceğim.

Geçen sene, spor geçmişi olmayan, 55 yaşında bir adam olarak ilk defa bu mesafelerde yüzmeye kalkıştım. Taha Hoca bana “yeşil ışık” yaktığı andan itibaren Çanakkale Boğazı benim için bir idefiks haline gelmişti.

Bu benim ruh hastalığım mıydı, bilemiyorum; orası muğlak tabii. 😉 Taha Hoca yarışın WhatsApp grubunu açtığında kafamda şu sorular dönüp duruyordu: “Tecrübeliler niye bir şey paylaşmıyor?”, “Nasıl olacak?”, “Eceabat’tan oraya yüzülür mü?”, “Tuzlu suda yüzmek daha kolaymış, doğru mu?”, “Akıntı gerçekten bu kadar mı götürüyor?”…

Geçen sene benim gibi düşünen var mıydı bilmiyorum ama sonradan anladım ki, o günkü heyecan ve stresi yaşayan sayısı hiç de az değilmiş.

Ben de bu sene aynı durumda olanlar için tecrübemi paylaşmak istedim. O acemilik ve ilk heyecan, temelde şu soruyu sorduruyor:

“Benim şu anki yüzme seviyem bu işi yapmaya yeterli mi?”

Benim gibi düz matematik kafasında olanlar, en uzun antrenmanda 1,5 km yüzdüğünde “6,5 km nasıl yüzeceğim?” çıkmazına düşebiliyor.

Bu durumda olanlara tavsiyem şu: Hocalarımız bu yarışa katılmanıza “tamam” dediyse, yeterliliğinizi sorgulamayın. Sporun matematiği bambaşka. 😉

Taha Hocamın profesyonelce, yumuşak bir dille anlattıklarını, ben bir yüzme acemisi olarak daha sokak ağzıyla aktaracağım. Gereken yerleri tecrübeli yüzücüler ya da Taha Hocam düzeltecektir.

Başlangıç ve bitiş noktaları değişmemişse, ki kolay kolay değişeceğini sanmıyorum, start yerine gidip finişe baktığınızda, 25 metrelik havuzda yüzen biri olarak kendinize şu soruyu soruyorsunuz:

“Ne yapıyorum ben?”

Oraya kadar yürümeye üşeneceğiniz mesafeyi yüzmek mi? “Ne işim var benim burada?” gibi sorular kafanızda dolaşıyor. Bence gayet normal. Biraz ortamın gazı, biraz heyecanla aklınızı kenara bırakıp suya giriyorsunuz.

Rota önerisi: Talimatlarda söylendiği gibi, üçgenin hipotenüsünü değil, dik kenarlarını rota yapın. Girişin tam karşısında kerteriz alabileceğiniz şahane bir direk var. Önünde yangın için açılmış bir yol da net şekilde görünüyor. (Umarım yangınlardan etkilenmemiştir. 🙏)

Karşı kıyıya doğru yüzün denildiğinde akla hemen “Nereye kadar?” sorusu geliyor. Gemilerin bağlandığı büyük tonozlara yaklaşık 100 metreye kadar yaklaştığınızda ilk dik kenarı yüzmüş oluyorsunuz. Buradan sonra kıyıya paralel şekilde finişe doğru ikinci dik kenarı yüzmeniz gerekiyor.

Ama itiraf edeyim: Geçen sene oryantasyon turunda ve yarış sonrası vapurla Gelibolu’ya geçerken gördüğüm tonozları yüzerken göremedim. Bu tamamen benden kaynaklı bir problemdi.

Eğitimlerde şu bilgi verilmişti: Suya bir koydan giriyorsunuz; sağınızda bir burun, onun arkasında ise dağdaki meşhur “DUR YOLCU” anıtı. Başta çok okunmuyor ama yüzdükçe açınız değişiyor ve yazı harf harf belirginleşiyor. Yazıyı tamamen okuduğunuzda tonozları görür hale geliyorsunuz.

Ben “DUR YOLCU” yazısını net gördüğümde hâlâ tonozları göremedim. Tahminim, biraz daha karşı kıyıya doğru yüzmeliydim. Tecrübesizlik ve heyecanla suçu gözlerime attım ve kerterizimi “start”a çevirdim. Bu da beni çok hızlı bir şekilde finişe doğru yönlendirdi. O “Yaşasın, bitişe geldim!” hissi bir süre sonra “Yüzüyorum, yüzüyorum aynı yerdeyim. Merhaba ters akıntı!” algısına döndü. Açıkçası biraz telaşlandım. Neyse ki benim tempomla hedefe düz gitmek mümkün olmayınca, diğer sporcuları takip ederek yarım daire çizip finişe ulaşabildim.

Yarış öncesi merak edilenler

Cut-off kuralı çok sıkı mı?

Ben yaklaşık 1:40’ta bitirdim. Benden yarım saat sonra çıkanlar da vardı. Geçen yıl hoşgörülülerdi ama malum, burası Türkiye; yarın ne olur belli olmaz.

Güvenlik yeterli mi?

Ben suya giren son sporculardan biriydim. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Kafamı kaldırdığımda her seferinde makul mesafede bir güvenlik teknesi görebiliyordum.

Su koşulları nasıl olur?

Bunun kesin cevabı yok. 30 Ağustos 2024’te her şey harikaydı: su şahane, hava şahane, denizanası yoktu. 2025’in de öyle olmasını umalım. 🙏

Body ile yüzmek?

Çok talep görüyor. Ama iyi organize olmak gerekiyor. Kalabalıkta herkes aynı boneyle, suyun üstünde sadece kafa ve swimbuoy görünüyor. Kolay değil. Bunun da bir kullanım kılavuzu vardır. Taha Hocam paylaşacaktır.

Akıllı saat serbest mi?

Etkinlikte akıllı saate izin yok. Ama swimbuoy’a bağlayarak GPS datanızı sonradan alabiliyorsunuz.

Son değerlendirme

Ben aslında yüzmeyi seven biri değilim (bu grupta söylenebilecek en son cümle bu olsa gerek 🤣🤣). Havuz yarışı ya da açık su tecrübem yoktu. Çanakkale Boğazı’nı yüzmek benim için olağanüstü bir deneyimdi.

Yaşadıktan sonra kendi kendime dedim ki:

“Sağlığım ve takvimim elverdiği sürece, bundan sonra 30 Ağustos’ta nerede olacağımı biliyorum.”

Son dakika bir aksilik olmazsa Çanakkale’de sağlıkla hep birlikte yüzmek dileğiyle… Master Yüzücü Levent Demirel

Instagram >>